Pamuğuma

 Uyuyamıyorum. Ölümün en güzel hali uykudayken yakalandığımız der büyük kesim. Zaten yarı ölüm de derlerdi. 

 Ölümün nasıl tecelli ettiğini öngöremiyoruz. Şu A noktasından B noktasına gidiş mesafesindeki kısacık yol kadar olan ömürde ne zaman ipimizin kesileceğini ya da kopacağından bihaber hiç ölmeyecek gibi yaşıyoruz.

 Bedenimizdeki her çizginin bir anlamı varmış. Avuç içlerimizde hayat çizgimiz. Bazen ölmeyeceğimize o kadar inanıyoruz ki avuç içimizdeki o çizgiyi alaya alıyoruz, dalga geçiyoruz. 

 O kadar nankör ki hayat ve o kadar kucaklayıcı ki ölüm. Bireyselleştirilmiş sıradanlığı evrenselleştirilmiş sıradışılığa dönüştürüyor.

 Masalların mutlu sonla biteceğine inanan bir çocuktum hep. Kötüler cezalandırılır, iyiler kazanırdı. Pamuğum da öyle derdi, içini ferah tut güzel kızım, gönlü pak olanın hayatı da ölümü de kara olmaz.

 Yüzler değişir bedenler değişir, ruhunla ruhları duymayı öğren derdi. O zaman kimin toprak olduğu mühim değildir.

 Her zerreni şimdiden özlüyorum mis kokulum. Sen bana bir kadının ayakta nasıl durabileceğini öğrettin hiçbir şey anlatmadan. Yaşadığın çok şey oldu gülümsemene saklardın acılarını. 

 Ve en sevdiğim masaldı uyuyan güzel. Uyanmadın. Ama masalın en güzeli senden. Huzurla uyumana devam et. Ruhunu ruhuma sakladım. Kaybolamayacak hiçbir yere.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yaş Alıyorum

VADE...

ÖLÜM,ÖZLEMEYİ ÖZLEMEKTİR