Araf...
.jpg)
Herkesin kıyameti ayrı zamanlarda kopar, ölümdür kıyamet. Öldüğün an bu dünyadaki görevini tamamlamış oluyorsun ve sen plan yaparken seni acıyarak izleyen bir şeyler var çevrende. Ne acıdır, kendimizi çok büyük görmemiz ne acıdır her şeyi planladığımız gibi gerçekleştirebileceğimiz yanılgısı... Herkes kendi hayatının kalemini elbet eline alacaktır derler ya. O kalemi aldığın anda yazacağın şeyler o kaleme işlenmiş olmakta zaten, biz fanilerin yaptığı otomatik, içgüdüsel bir tepki. Sonra da biz nasıl gururlanır dururuz, Tanrı gibi hisseder dururuz kendimizi. Güç elimizde olduğu an nasıl da gözlerimizin önüne iner o kara perde. Öyle de şey yaparız ki içimizdeki Tanrı ; kara tren derler ya acı haber getirmeden uğramaz haneye. Bazı canların kara treni tabiri caizse bizizdir. Bunun karşısında elimize bir iğ batsa ne dramatize ederiz. Ne de olsa içimizde kötülükten, hırstan, hasetlikten yarattığımız Tanrı acıdan beslenir, kendisi acı çekme zayıflığını küçük düşürücü bu...